God Eater 3 PC inceleme

7 seneyi aşkın bilirim ve severim God Eater serisini, arkadaşlarımın kafasını patlatmışlığım çok vardır. Lakin, çoğu oyuncu tarafından "BU NE YA MONSTER HUNTER ÇAKMASI BU!" yakıştırmalarına da maruz kalmış bir seri kendisi. İlk çıkışını 2010'da gerçekleştiren bu serinin hayran kitlesi Japonlardan ve Filipinlilerden ibaretti. God Eater 2 Rage Burst'ün yerelleştirilip batıya gelmesiyle batılı hayran kitlesi gün geçtikçe arttı. God Eater Resurrection ile ise, serinin ikinci oyunu olan God Eater Burst'ün üzerine, ki Batı'ya çıkan ilk God Eater oyunudur kendisi, bir sürü yenilik ve ek hikaye eklenerek oyun remake halini aldı ve sonuçta bu iki oyunla beraber seri Batı'ya tamamen kazandırılmış oldu.
God Eater 3, önceki oyunlarına kıyasla post-apokaliptik dünyanın seyrini gerek konusuyla, gerekse çevresiyle daha iyi yansıtan bir oyun olmuş. Grafik ve oynanış önceki oyunlarla aynı ölçüde olsa da kontrollerini daha ele oturaklı buldum. Yeni mekanikler ve silahlar oyuna ekstra bir hava katmış.

 Yeni gördüğümüz Engage sistemi karakterler arası belirli özelliklerin aktarılmasını sağlıyor. HP paylaşımından item'ların aktif olduğu sürenin uzatılmasına kadar pek çok kullanışlı Engage seçeneği mevcut ve bu özellikleri dilediğiniz an değiştirebiliyorsunuz.

Bu oyuna eklenen üç silah çeşidi var; Biting Edge, Heavy Moon ve Ray Gun. Biting Edge, uzun zamandır hayranlar tarafından beklenen çift kısa kılıç. Bu silah an itibariyle en yüksek DPS'e sahip, lakin en güçsüz yakın dövüş silahı olarak adlandırılmakta. Özel yeteneği ise çift uçlu mızrağa dönüşmesi. O halindeyken Stamina kullanımı artıyor ve kalkan açamıyorsunuz ancak daha yüksek hasar sağlayabiliyorsunuz.

 Heavy Moon, ki kullandığım andan itibaren müptelası olduğum silah, bir başka yakın dövüş silahı. Buster Blade gücünde ve daha hızlı. Raging Moon özel yeteneğiyle baltaya dönüştürebiliyor ve Burst Arts'larla gücüne güç katabiliyorsunuz.

Son silahımız Ray Gun. Adından da anlaşıldığı gibi lazer ateşleyen bir silah. Aktif olduğu süre kadar güçleniyor ve güçlendikçe daha fazla Oracle Point (atış yapmak için gereken bar, sol üstte yeşil) götürüyor. Burst Art'lar ise GE2'de gördüğümüz Blood Arts'lara benzer şekilde çalışıyor ama bu özellikleri aktif hale getirmek için Burst moduna girmeniz gerekiyor. Oyundaki en göze çarpan yeniliklerden biriyse Ashborn Aragami'lerin ortaya çıkışı. Bu özel yaratıkların başa bela bir gücü var, sizin Aragami'leri Devour ettiğiniz gibi onlar da sizi Devour edebiliyor. Bazılarından kaçınmak çok kolay olsa da bazılarının saldırı örüntüsünden kaçınmak oldukça zor. Devour edildiğinizde, sizi Devour eden Aragami tıpkı sizin girdiğiniz gibi Burst moda giriyor. Bu esnada da iyileştirme alamıyor ve Engage kuramıyorsunuz.

 Müzik - Serinin başından sonuna kadar bizimle olan isim Go Shiina, bu oyununda süper bir işe imza atmış. God Eater 2 ve Rage Burst'deki bestelediği müziklerden pek memnun kalmamış olsam da bu oyununda kendisine bahşedilen orkestra kozunu sömürmüş de sömürmüş. Gaza gelmediğim sahne yok diyebilirim. Bu ismi çok duymamış olabilirsiniz çünkü Go Shiina, freelance çalışan bir bestekar. Nobuo Uematsu, Keiichi Okabe ve Shoji Meguro isimlerini duyan JRPG sever arkadaşların biraz da Go Shiina'nın bestelerini dinlemelerini öneririm, kendisi ender bilinen bir bestekar çünkü.

 Oyunun bu özellikleri beni fazlasıyla içine çekti. Duyurulduğu ilk günden yakın takibe aldığım bu oyuna kapıldığım heyecanın kendini fazla göstermesinden gayet memnunum. Hiddet ve şiddetle tavsiye ediyorum.

Puan: 7.2/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder